Tn İstanbul Medya Reklam Turizm Ticaret Limited Şirketi
2025-09-01 14:36:59

GEÇMEYEN BAŞ AĞRILARINA VEDA EDİN!

Dr. Serap Erdem

aseraperdem@gmail.com 01 Eylül 2025, 14:36

Migren mi? Gerilim tip baş ağrısı mı? Yoksa servikojenik baş ağrısı mı?

Başınız ağrıyor. Hem de çok ağrıyor. Bazen haftalarca geçmiyor. Kimi doktor migren diyor, kimi psikolojik diyor, antidepresan veriyor. Ne yapsanız olmuyor, baş ağrınız geçmiyor. Peki, başınız neden ağrıyor?

Migren, çoğunlukla kadınlarda görülen, sıklıkla ergenlikte başlayan, ışığa ve sese hassasiyet ile seyreden zonklayıcı bir baş ağrısı. Zonklama merdiven çıkma, yürüme, ağırlık kaldırma ile dayanılmaz bir hal alabilir. Sıklıkla bulantı, çoğunlukla kusma eşlik eder.

Gerilim tipi baş ağrısı, başın daha çok önünde ve arkasında, mengene ile sıkıştırılma hissi ile seyreden bir ağrıdır. Migren ağrılarındaki kadar belirgin olmamakla birlikte gerilim tipi baş ağrısı sırasında da ışığa ve sese hassasiyet görülür. Bulantı nadiren görülür, kusma ise beklenmez.

Servikojenik baş ağrısı, boyun kaynaklı problemler nedeniyle boyunda başlayan ağrının başa yayılmasıdır. Boyun ve omuz çevresi kaslarının ağrıları, bu kaslarda oluşan tetik noktalar, boyun omurgası problemleri, kireçlenme, fıtıklar, postür bozuklukları ve omurga düzleşmesi boyundan başa yayılan ağrılara neden olabilir.

Bir hastada her üç ağrı da bir arada bulunabilir. Hatta, ağrılar birbirini tetikleyebilir. Komplex durumlarda hasta ağrıları birbirinden ayıramayabilir. Stres ve duruş bozuklukları her üç ağrıyı da tetikleyebilir.

Migren kompleks genetik bir hastalıktır. Genetik alt yapısı uygun olan/ ailesinde migren olan hastalarda çevre koşulları, diyet ve yaşam tarzı özelliklerinin bir araya gelmesi nedeniyle ortaya çıkabilir. Yani ailenizde migren hastası olan bir büyüğünüz varsa sizde migren ortaya çıkma olasılığı yüksektir ama yüzde 100 değildir.

Yaşanan travmalar vücutta stres yanıtının ortaya çıkmasına neden olur. Bu stres yanıtı şiddetli olursa veya uzun süreli olursa, vücuttaki hipotalamo-pitüiter-adrenal eksende hormon salınımında değişikliklere neden olur.

Bu hormon değişiklikler kişiyi migren, fibromiyalji, irritabl bağırsak sendromu (spastik kolit), kronik yorgunluk sendromu gibi kronik ağrı hastalıklarına yatkın yapar.

Hipokrat, bütün hastalıkların bağırsaklardan başladığını söyler. Otuz yıl önce çok anlam ifade etmeyen bu fikri son yıllarda yapılan pek çok çalışma haklı çıkarmıştır.

Bağırsakların içinde mikrobiyom olarak adlandırılan milyonlarca bakteri ve tek hücreli canlı yaşamaktadır. Bu bakterilerin kendi içerisinde bir dengesi vardır ve sağlıklı koşullarda çoğunluğu iyi bakterilerden oluşur. Kötü beslenme alışkanlıkları (lifsiz ve karbonhidrattan zengin beslenme, az sebze tüketme gibi), hareketsiz yaşam tarzı, kronik stres, çok fazla ağrı kesici kullanma, sık antibiyotik kullanma ve bağırsak geçirgenliğini artıran gıdalarla beslenme gibi nedenler bu denge bozulur ve yaralı bakterilerin yerini zararlı bakteriler alır. Mikrobiyom dengelerinin bozulması disbiyozis olarak adlandırılır, uzun vadede pek çok kronik hastalığı, depresyon ve kronik ağrı sendromlarına zemin hazırlar.

İşlenmiş gıda ve gazlı şekerli (veya tatlandırıcılı) kutu içecekleri çok tüketmek, sebze ve kuruyemişleri az tüketmek, çok kahve, sık alkol tüketmek, uzun süreler mide koruyucu, ağrı kesici ve diüretik tansiyon ilacı kullanmak vücutta magnezyum düzeylerini düşürür Magnezyum aslında bize migren ve fibromiyaljinin doğal tedavisi için doğanın bize bir hediyesidir

Uyku düzeninizi sağlayarak, magnezyum düzeylerinizi yüksek tutacak şekilde beslenerek, hareketli bir yaşam tarzını benimseyerek, bağırsaklarınıza dikkat ederek, gluten ve şeker yemeyerek, Kendinize kızmaktan vaz geçerek ağrılarınızı azaltmak sizin elinizde.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.