Tn İstanbul Medya Reklam Turizm Ticaret Limited Şirketi

Ticari Araç Pazarında Yeni Denge

Ekonomi

Elektrifikasyon ve Değişen Operasyon Dinamikleri

Türkiye’de ticari araç pazarı, ekonomik dalgalanmalara rağmen hızla değişen dinamikleriyle dikkat çekiyor. Yüksek faiz ortamına rağmen büyümeye devam eden hafif ticari segment, lojistikten perakendeye kadar birçok sektörde talebin canlılığını koruduğunu gösterirken; ağır ticari pazarda görülen daralma ise yatırımlardaki yavaşlamanın önemli bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Bu dönüşümün tam merkezinde ise elektrifikasyon, maliyet ve operasyon yönetimini kökten etkileyen yeni bir dönem başlatıyor.

Hedef Filo Operasyon Direktörü Murat Ertuğrul ile ticari araç pazarının mevcut fotoğrafını, elektrikli ve hibrit ticari araçların sektöre getirdiği değişimi ve filo yönetiminde şekillenen yeni beklentileri konuştuk. Ekonomik baskıların sektör davranışlarını nasıl dönüştürdüğünden, elektrikli araçların bakım ve operasyon süreçlerinde yarattığı farkları Kobi Aktüel’e anlattı.

Türkiye’de ticari araç pazarının mevcut durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de ticari araç pazarı, klasik ekonomik teorilerin aksine, yüksek faiz ortamına rağmen büyümeye devam ediyor. 2025’in ilk 10 ayında (Ocak–Ekim) Hafif Ticari Araç (HTA) pazarında %7’nin üzerinde bir büyüme gözlemledik. Sadece Ekim ayında ise bu büyüme, geçen yılın aynı ayına göre %17,7 seviyesine ulaştı. Bunun temel sebebinin, enflasyonist ortam nedeniyle oluşan “aracı bugün alan kazanır” psikolojisi olduğunu düşünüyoruz. Ancak Ağır Ticari Araç tarafında durum biraz daha farklı. 16 ton ve üzeri kamyon–çekici segmentinde yaklaşık %10’luk bir daralma görüyoruz. Bu da büyük ölçekli sanayi yatırımlarının ve inşaat projelerinin bir miktar frene bastığının; buna karşın perakende lojistiğini taşıyan hafif ticari segmentin hâlâ çok canlı olduğunun net bir göstergesi.

Elektrikli ve hibrit ticari araçlar sektörde nasıl bir dönüşüm yaratıyor?

Bu konu, şu an masadaki en stratejik başlıklardan biri. "Elektrifikasyon" bizim için sadece yakıt türünün değişmesi değil, tüm operasyonel kiralama matematiğinin yeniden yazılması anlamına geliyor.

Servis girişleri açısından bakıldığında, dizel bir ticari araç yılda ortalama 2-3 kez servise girerken (yağ, filtre, AdBlue gibi işlemler), elektrikli araçlarda bu ihtiyaç yılda bire, hatta bazı modellerde iki yılda bire kadar düşüyor. Rejeneratif frenleme sayesinde fren balatalarının ömrü bile 3–4 kat daha uzun oluyor. Operasyonel kesinti tarafında ise tablo çok daha net. Filo müşterileri için aracın serviste geçirdiği her saat maliyet demek. Elektrikli araçlar, sahada kalma süresi ve düşük bakım ihtiyacı sayesinde dizel araçlara kıyasla çok daha verimli bir kullanım sunuyor. Yetkili servis bağımlılığı konusu da önemli bir başlık. Türkiye'de yetkili servis dışında bu araçları onarabilecek veya bakım yapabilecek teknik personel ve servis sayısı oldukça sınırlı. Bu durum, müşterilerin alternatif servis seçeneklerini ciddi şekilde kısıtlıyor ve bakım süreçlerini daha merkezi bir yapıya bağlı hâle getiriyor.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.