Normalleşme sürecinde, havaların ısınmasıyla birlikte birçok insan tatile gitmeye başladı. Bu süreçte, sosyal mesafeyi korumak ve el hijyenine dikkat etmek gerekiyor. Havuza ve denize girmenin koronavirüs için risk oluşturup oluşturmayacağı ise sıklıkla soruluyor.
Koronavirüs salgını nedeniyle aylardır evlerinde olanlar, havaların ısınmasıyla tatil beldelerine akın ettiler. Normalleşme sürecinde süreçte sosyal mesafe kuralına, maske kullanımına ve el hijyenine dikkat edilmesi gerekiyor. Havuza ve denize girmenin salgın için risk oluşturup oluşturmayacağı ise merak ediliyor; ancak virüsün deniz veya havuz suyundan bulaştığına dair herhangi bir bulgu bulunmuyor. Koronavirüsün, oda sıcaklığındaki bir suyun içinde on iki saate kadar yaşadığı, kanalizasyon aracılığı ile taşınabildiği biliniyor; ama virüsün deniz ve havuz gibi ortamlardan bulaştığına dair herhangi bir kanıt bulunmadı.
Denizdeki Yoğun Tuz Virüsü Etkisiz Kılabilir
Koronavirüsün sudan bulaşma olasılığının çok düşük olduğunu belirten, denizde çözülme olması ve yoğun tuz bulunmasının virüsü etkisiz kılabileceğine yönelik açıklamalar var. Bu açıklamalarda, salgın sırasında yüzmenin genel olarak güvenli olduğu da belirtilmiştir. Bunlar, deniz ve havuz suyundan yararlanırken kendimizi bu konuda iyi ve mutlu hissettiriyor. Bugün için virüsün deniz veya havuzdan bulaştığını gösteren kesin bir bilgi yok; ama bir Halk Sağlığı doktoru olarak mevcut bilgilerin kanıt temelli bilgiler olmadığını, virüsün sudan bulaşma olasılığının çok düşük olduğunu söyleyebilirim.
Sosyal Mesafe Mutlaka Korunmalı
Bu yaz, her ihtimale karşı eski günlerdeki gibi rahat şekilde havuza ve denize girmemek gerekiyor. En önemli kural, sosyal mesafenin korunması, maske kullanımına ve hijyene sıkıca uyulmasıdır. Virüs havuz içinde klordan etkilenebilir ya da deniz suyunun tuzuyla pasif olabilir; ancak saydığımız üç korunma yöntemi ihmal edildiğinde bulaşma kaçınılmaz olacaktır. Virüsün boyut değiştirme potansiyeline sahip olduğu apaçık ortadadır. Koronavirüsün bulaştığı bazı kişilerde hastalığın yaygın semptomları ortaya çıkmadığı halde, yani hiçbir hastalık belirtisi göstermemelerine rağmen, bu kişiler virüsü diğer kişilere bulaştırmaya devam ediyorlar.
Denize Ve Havuza Girerken Neler Yapılmalı?
Bilim insanlarının ortak fikri, koronavirüsün sudan bulaşma ihtimali düşük olsa da, deniz ve havuz gibi ortak kullanım alanlarında tedbirin elden bırakılmaması gerektiği yönündedir. Deniz ve havuza giren kişilere virüsün bulaşma riskinin sudan değil, diğer her ortak alanda olduğu gibi, enfekte kişilerin öksürmesi ya da hapşırması ile etrafa saçılan parçacıklardan kaynaklandığı bilinir, dolayısıyla kişisel hijyen önlemlerinin elden bırakılmaması gerekiyor. Havuzlara girmeden önce ve girdikten sonra duş alınması unutulmamalı, enfeksiyon riskini azaltmak için diğer başka kamusal alanlarda alınan hijyenik önlemler plaj ve havuz başı gibi ortamlarda da uygulanmalıdır. Yüzme havuzlarında personelin koruyucu kıyafet kullanması, bu bölümlerdeki oturma alanları ile şezlongların sosyal mesafe kuralına göre tasarlanması, havuz suyundaki klor düzeyinin belli seviyelerde tutulması ve havuz ile plaj çevresindeki duş ve tuvaletlerin düzenli aralıklarla dezenfekte edilmesi önemlidir.