Sürdürülebilir moda için standartları yükseltiyoruz

Kiğılı CEO’su Hilal Suerdem ile markanınhedeflerini, yeşil moda anlayışını, üretim süreçlerini, inovasyon ve dijitalleşme çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?

1964 yılında İstanbul’da doğdum. Anadolu Üniversitesi İş İdaresi Bölümü mezunuyum. Kiğılı’daki kariyerime 1993 yılında Satış Danışmanlığı ile başladım. Sonrasında Mağaza Müdür Yardımcısı ve Mağaza Müdürü görevlerinin ardından sırasıyla Anadolu Yakası Bölge Müdürü, Mağazalar Koordinatörü ve Genel Koordinatörlük görevlerinde çalıştım. 2011 yılından bu yana ise Kiğılı’nın CEO’suyum. Bunun yanı sıra Zincir Mağazalar Derneği’nde (ZMD) Yönetim Kurulu üyesiyim. 2006-2021 yılları arasında Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Yönetim Kurulu üyesiydim. 2009 yılından itibaren de Alışveriş Merkezi ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Yönetim üyesiyim.

Kiğılı’nın markalaşma sürecinden kısaca bahseder misiniz? Bugün Türkiye ve yurt dışında kaç mağazanız var?

Türkiye’nin erkek hazır giyim sektörünün en önemli markalarından olan Kiğılı, 84 yıldır erkek modasının trendlerini belirliyor. 1938 yılında erkekler için kumaş satışı amacıyla kurulan markamız, 1965 yılında üretime geçti. İlk mağazamız 1969 yılında, Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi’nde açıldı. Kurulduğu günden bugüne koşulsuz müşteri memnuniyeti sağlamak amacıyla çalışan Kiğılı, yurt dışında toplam 142 noktada hizmet verirken, 215’i Türkiye’de olmak üzere toplam 357 mağaza ile büyümeye devam ediyor.

Pandemi süreci markanız için nasıl geçiyor?

Bilindiği üzere pandemi, tüm dünyada iki yılı aşkın süredir devam ediyor. Bu süreçte hayatın pek çok noktasında olduğu gibi farklı sektörlerdeki tüm markalar bir durgunluk yaşadı. Üretim kapasitesinin ciddi ölçüde azalması ve hatta durması, içinde bulunduğumuz perakende sektörünü de doğrudan etkiledi.Daha sonra aşı sürecinin başlaması ile yeni normal dediğimiz ve daha önce hiç deneyimlemediğimiz bir süreçten geçilmesi, sektörün tüm markaları için yeni bir aşama başlattı. Evde kaldığımız süre zarfında kapanan iş yerleri ve AVM’lerdeki mağazaların satışlarının büyük oranda düşmesi, e-ticaretin üstündeki yükü de artırdı. Yaşanan büyük değişim, iş modellerinin de günün koşullarına uygun şekilde evrilmesine yol açtı. Kiğılı olarak, bu durumu en hızlı şekilde lehimize çevirmek adına iş modelimizde pandemi öncesinde başlattığımız dijital inovasyon operasyonlarına hız kazandırdık, üç-dört yılda alacağımız yolu dört-beş ay gibi bir sürede katettik.

E-ticaret tarafındaki büyüme yatırım planlarınızı nasıl şekillendirdi?

Altyapısı sağlam olan bir marka olarak,bu dönüşümü öngörerek manevramızı kolayca gerçekleştirdik. Yakaladığımız bu ivmeyi koruyup, sürdürülebilir hale getirmek için harekete geçtik. 50 kişilik e-ticaret ekibimiz ve lojistik depomuzla 5 bin 500 metrekarelik, modern raf sistemi ve e-ticaret lojistiğine daha uygun bir altyapıya sahip merkezimize geçiş yaptık. Değişimin getirdiği zorlukları lehimize çevirme fırsatını, eldeki sonuçlara baktığımızda iyi değerlendirdiğimizi düşünüyorum.

Koleksiyonlarınızı oluştururken öncelikleriniz neler oluyor? Pandemi süreci, bu öncelikleri nasıl şekillendirdi?

Türkiye’nin öncü erkek giyim markası olarak, koleksiyonlarımızı oluştururken erkek modasına yön verme amacımız, gündemimizin her daim ilk sırasında bulunuyor; fakat pandemi bu süreci başka bir yöne taşıdı. Pandemiyle birlikte daha çok önem kazanan döngüsel ekonomi yaratmak, biyolojik çeşitlilik sistemlerini korumak ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek, koleksiyonlarımızın üretim sürecini farklılaştırıyor. Bu sayedesürdürülebilir üretim kapsamında geliştirdiğimiz yöntemlerle tekstil endüstrisine yeni bir projeksiyon sunuyoruz. Çevresel ve ekonomik döngünün gerekliliklerine uygun,yeşil moda anlayışı sayesinde özenle oluşturduğumuz koleksiyonumuzda yer alan ürünlerimiz, tüketiciler tarafından tercih ediliyor. Üretimin her aşamasında doğayaolumsuz etkiyi en aza indiriyoruz. Ayrıcainsan sağlığı için en doğru boya ve kumaşları kullanarak doğal ve benzersiz bir giyim seçeneği sunuyoruz.

Sıfır atık konusunda neler yapıyorsunuz?

Oluşturduğumuz tüm koleksiyonlarda sıfır atık bilinciyle hareket ederek süreçlerimizi buna entegre ediyoruz. Markaların pandemiile daha fazla önemsediği ve kullanıcıların da tüketim alışkanlıklarında üst sıralarda yer alan sıfır atık, markamızın iş yapış süreçlerine de yansıyor. Böylece sürdürülebilirliğe katkı sağlıyoruz. Bunun için kumaş ve diğer malzemelerin geri dönüştürülerek yeniden değerlendirilmesi, sıfır atık projesini daha değerli kılıyor.

Sürdürülebilirlik kapsamındaki projelerinizi anlatır mısınız?

Tekstil endüstrisine olan talep ve tüketimin hızla arttığı günümüzde sürdürülebilirlik kavramı, ister istemez iş yapış süreçlerine doğrudan etki ediyor. Bundan dolayı sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşümü baz alarak üretim süreçlerimizi farklılaştırıyoruz. Kiğılı olarak, sürdürülebilir üretim sayesinde erkek modasının standartlarını yükseltiyoruz ve yöntemlerimizi geliştirerek, tekstil endüstrisine farklı bakış açıları kazandırıyoruz. Çevresel ve ekonomik döngüye destek olmak amacıyla yeşil moda anlayışı ile oluşturduğumuz koleksiyonumuzda yer alan ürünlerde, insan sağlığı için en doğru boya ve kumaşları kullanıyoruz. Böylelikle doğal ve benzersiz bir giyim seçeneğini tüketicilerimize sunuyoruz.

Bu koleksiyonunuzun özellikleri neler?

Yeşil modayla uyumlurahat giyim kapsül koleksiyonumuz, sürdürülebilirliğe verdiğimiz değerin en güncel örneklerinden biri. Bu koleksiyonumuzu hazırlarken,üretim sürecinde su kullanımını azaltmak için pamuktan 20 kat daha az su tüketen kenevir lifi tercih ediyoruz. Bunun yanı sıra koleksiyondaki giysilerde, bitkilerin kabuk ve yaprak gibi bölgelerinin özütünden elde edilen, yüzde 100 doğal boyar maddeler kullanılıyor. Bununla birlikte çevreci moda akımını destekliyoruz.

İnovasyonun sektörünüze etkisiyle ilgili neler söylemek istersiniz?

İnovasyon artık sektörün vazgeçilmezi haline geldi, kendinizi geliştirmeden inovasyona yatırım yapmadan moda dünyasında kalabilmek zor. Hazır giyim sektöründe inovasyon faaliyetlerimize pandemiyle birlikte daha çok yoğunlaştık. Kullanıcıların hijyen konusunda gösterdiği özeni karşılamak amacıyla üstün teknolojiyle donatılan üretim sürecimizi inovatif bir bakış açısıyla tamamlıyoruz. Teknolojiyi ürün gamına adapte eden markaların öne çıkacağı sektörümüzde, kullanıcı beklentilerini sürekli analiz edip onları kaliteli ve inovatif ürünlerle buluşturma bilinciyle çalışıyoruz.

Pandemiile birlikte online alışverişe ağırlık verilmesi satışlarınızı nasıl etkiledi?

Tüketicilerin dijitalleşmeye verdiği önem, pandemi sonrasında çok ciddi bir noktaya ulaştı. Tüketici, daha önceden giymek istediklerini denediği ve onlara dokunduğu fiziksel mağaza deneyimine değer veriyordu; fakat pandemi sonrasında hijyen koşulları nedeniyle online alışveriş ağırlık kazandı. Buna bağlı olarak 2020 yılında yüzde 10, 2021 yılında ise yüzde 20’lik online satış yüzdesi elde ettik. Pandemiyle birlikte fiziki olarak mağazalardan alışverişini sürdüren müşterilerimizin yaklaşık yüzde 20’si dijitale döndü. Yeni normale dönüşle birlikte ise mağazalarımızdaki satışlar yeniden artış gösterdi. Şu anda ise online ve offline satışların entegre bir şekilde ilerlediği hibrit müşteri oranımız arttı.

Peki, dijitalleşme kapsamında neler yapıyorsunuz?

Kullanıcılarımıza tüm kanallarımızda aynı kalite standardını sunmak ve doğru deneyimi yaşatmak için planlarımızı uyguluyoruz. Mağazalarımıza çeşitli sebeplerle gelemeyen kullanıcılarımız, hem e-ticaret kanallarımız üzerinden kolayca sipariş verebiliyor hem de “Akıllı Alışveriş” sistemimiz üzerinden uzman satış danışmanlarımızla canlı görüşerek sipariş oluşturabiliyorlar. Kullanıcılarımız, yine e-ticaret kanallarımız üzerinden hem depo hem de mağaza stoklarımızdan alışveriş yapabiliyorlar.Hibrit modelde; doğru ve kesintisiz alışveriş deneyimi sağlayacak yazılımların geliştirilmesi, insan kaynağımızın bu yönde eğitilmesi gibi birçok yatırım gerçekleştirdik. Bugün mağaza stoklarımızın önemli bir bölümünü e-ticaret kanallarımızdan yapıyoruz. Önümüzdeki süreçte e-ticaret stoklarımızın da mağazalarımızdan satılması üzerine çalışıyoruz. Devam edecek yatırımlarımızla kanal bağımsız ve kesintisiz alışveriş deneyimi sunmayı hedefliyoruz.

Müşteri memnuniyeti için yaptığınız çalışmaları da anlatır mısınız?

Müşterilerimize en hızlı ve özenli hizmeti verebilmek için online ve offline mecraları birleştiren “omnichannel” projemizi hayata geçirdik. Kigili.com ve abdullahkigili.com internet sitelerimiz üzerinden online-offline ayırt etmeden tüm stoklarımızı müşterilerimize sunuyoruz. Müşterilerimiz online alışverişini tamamladıktan sonra, sipariş sistemedüşüyor ve ürünler, akıllı algoritma vasıtasıyla en uygun lokasyona düşürülerek hazırlanıp adreslerine gönderiliyor. En iyi müşteri deneyimini yaşatmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.Hafta içi saat 13.00’e kadar verilen siparişleri aynı gün saat 16.00-23.00 saatleri arasında müşterimize teslim ediyoruz. Herkesin evlere kapandığı pandemi döneminde öncelikle zamanlama bizim için çok önemliydi. Çoğu firmanın sıkıntı yaşadığı kargo teslimatlarında, güçlü lojistik merkezimiz sayesinde diğer markaların önüne geçtik. 24 saat içinde ürün ulaştırma taahhüdümüz var ve bu süreye tamamen uyuyoruz.

2021 yılı markanız için nasıl geçti?

2021 yılında, her ne kadar 5 ay kapalı kalınsa da 1 Haziran itibariyle tam açılma ile çok iyi bir performans gösterdik. Yüzde 70’in üzerinde ciroda artış sağladık. Yurt içinde 5 yeni mağaza açtık. Yurt dışı yatırımlarımıza hız kesmeden devam ettik. 35 adet yeni mağaza açtık, dolayısıyla 2021 bizim için başarılı bir yıl oldu.

2022 yılı hedeflerinizi ve yatırım planlarınızı paylaşır mısınız? Yeni mağaza açılışlarınız olacak mı?

2022’de yurt dışında 30 mağaza daha açmayı planlıyoruz. Yeni ülkelerde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri ve Kazakistan’da mağazalar açacağız. Özellikle Balkan ülkelerinde, Hırvatistan ve Arnavutluk’ta, yeni mağazaları hizmete sunacağız. Almanya, İtalya ve Sırbistan’da kendi yatırımlarımızı artıracağız. Ayrıca yakın gelecekte İtalya’da e-ticaret satışlarına başlayacağız. Bunun için çalışmalarımız sürüyor. İtalya’da çok büyük bir showroom tuttuk. Tüm AB ülkeleri ve Amerika’ya satışlarımızı buradan yapacağız.

Start-up yatırımlarınızla ilgili bilgi verir misiniz?

Bir süredir sektörde karşılığını bulamadığımız uygulama ve araçları kendi bilgi sistemleri departmanımız bünyesinde geliştiriyorduk. Bu gelişimin bir start-up ruhu ile bilişim vadisi ekosistemi içerisinde yalnızca bize değil sektöre de faydalı teknolojiler üretebilecek bir oluşuma dönüşmesine karar verdik ve tüm yönümüzü bu doğrultuda belirledik.Şu ana dek ana yatırımcı ve hissedar olarak iki teknoloji firmasına yatırım gerçekleştirdik. Bunlardan biri perakende, e-ticaret ve lojistik teknolojileri alanında hizmet veren ve QualisICTTechnology firması. Diğeri ise görüntü işleme ve online pazarlama teknolojileri alanında hizmet veren Octopus şirketi. Qualis ile sektör know-how’ımızı teknoloji alanındaki bilgi ve tecrübelerimizle birleştirerek, Bilişim Vadisi gibi gerçek manada teknolojinin ve inovasyonun merkezinde büyütmeyi sürdürüyoruz. QualisICTile Türkiye ve dünya perakendesinin ihtiyaç ve problemlerine çözüm bulurken,Octopusile dünyanın ileri gelen dijital ve teknoloji devleriyle iş birliği yaparak, farklı ürün zevklerine sahip tüketicilere ulaşıp çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz.

Geleceğe dönük planlarınızda başka neler var?

Kiğılı olarak, toplumsal konularda sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz. Farklı vizyonlarla “Sosyal etki yaratmaya yönelik neler yapabiliriz?” diyerek çalışmalar yapıyoruz. Yeni dünya düzeninde iklim değişikliği, insan hakları, yoksulluk gibi toplumsal konular için çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.

Sektörünüzün geleceğiyle ilgili öngörülerinizi paylaşır mısınız? Fiziksel mağazalarda ne gibi düzenlemeler ve yenilikler öne çıkacak?

Çok yakın bir gelecekte, perakende sektöründe yer alan tüm firmaların aynı zamanda bir teknoloji firmasına dönüşeceğini öngörüyoruz. Esasında perakende firmalarının teknoloji ve e-ticarete kısa sürede sağladığı uyumu göz önüne aldığımızda, bu durumun uzun zaman önce başladığını görebiliriz. Fiziksel mağazacılığın da deneyimi ön plana çıkaran teknolojilerin entegre edilmesiyle tüketicinin ihtiyaçlarına hızla çözüm üreten bir hale dönüşeceğini düşünüyoruz.

Son olarak, kariyerinin başındaki kişilere neler tavsiye edersiniz?

Gençlere tavsiyem; hayata bakış açılarını geliştirmeleri, araştırmacı, yeniliklere ve değişime mutlaka açık olmaları, ekip ruhuna uyumlu ve paylaşımcı olmaları, denemekten vazgeçmemeleri ve özgüvenlerini yüksek tutmaları. Bunlar, her zaman bir adım önde olmalarını sağlayacaktır.İyi vasıflara sahip olmayı hayat felsefeniz haline getirdiğinizde, başarısız olmanız zaten imkânsız.