ENDÜSTRİ 4.0 SARMALINDA İNSANOĞLU

Endüstri 4.0, endüstriyel devrimlerle karşılaştırıldığında farklı hız, kapsam ve derinlik seviyeleriyle ilişkili yüksek dijitalleşme ve otomasyon biçimleri için daha yüksek dijitalleşme biçimleri için tüm endüstrilerde gelişmiş teknolojilerin uygulanması ve bütünleştirilmesine dair akıllı devrime verilen isimdir.

ENDÜSTRİ 4.0 SARMALINDA İNSANOĞLU
kobiaktuel
kobiaktuel
04 Ekim 2022 Salı 19:26

Endüstri 4.0’ın itici güçleri fiziksel (otonom araçlar, üç boyutlu yazıcılar, yeni malzemeler, gelişmiş robotik), dijital (nesnelerin interneti, sensörler, blok zinciri) ve biyolojik (gen sıralaması, sentetik biyoloji) olmak üzere üç ana kümede sınıflandırılabilir. Endüstri 4.0’ın önemli bileşenlerinden biri fiziksel ve sanal dünyanın arasındaki bağlantının varlığıdır.

COVID-19 Salgını, Endüstri 4.0’ın gelişimini engellememiş, yalnızca yönünü değiştirmiştir. Endüstri 4.0 teknolojileri, küresel salgın sırasında günlük hayatımızda yaşadığımız sıkıntılara dijital çözümler getirmek konusunda dikkat çekici yetkinliğe sahiptirler. Diğer yandan, hayatımızı kolaylaştırmak vaadiyle hayatımıza giren teknolojilerin, dev bir gözetleme sistemi yaratıp yaratmadığı ya da yapay zekâ ve robotların insanlığın sonunu getireceğine dair bir çok farklı bakış açısı da mevcuttur. Sokaktaki binlerce güvenlik kamerasıyla attığımız her adımın kayıt altına alınması bir yana sosyal medya ile olan etkileşimimiz, sayısız insanın her gün bizi izlemesine sebep oluyor. Başkaları tarafından denetlendiğimiz ve başkalarını da aynı oranda denetlediğimiz bir çağda yaşıyoruz. Teknolojinin sunduğu imkânlarla gözetleme, denetleme, yargılama özgürlüğümüz sonsuz bir hâle geldi; bu özgürlüğü diğerlerine de sunulmuştur.
Özel hayatın korunmasının ve izinli pazarlamanın yalnızca terminolojide kalması tehdidi söz konusudur. Ticaret, eğitim, eğlence ve ağırlama sektörünün nasıl hızlı bir biçimde vücut değiştirip sanallaştığını tüketici şaşkınlıkla ve beğeniyle takip eder hâle gelecektir. Artırılmış deneyim ekonomisi, bu bağlamda yoğun biçimde kullanılır hâle gelmektedir.

Tarihte, alkollü araba kullanan şoföre ilk ceza 10 Eylül 1894 yılında kesilmiştir. Alkollü araba kullananların polise yakalanmama sorunsalı bugünün de popüler gündemlerinden birini oluşturmaktadır. Yapay zekânın kullandığı arabadaki alkollü sürücü bu cezadan muaf mıdır? Yoksa direksiyonda olduğu için yine de ceza kesilecek mi? Ya da kaza olduğunda suçlu gene de sürücü mü? Yapay zekâyı yapan şirket bu boyutta suçlu mu? Araba firması da suç kapsamına alınmalı mı? Yoksa suçu paylaşacaklar mı? Kanunlar, ülkelere göre farklılaşmalı mı? Küreselleşme ile birlikte kazanın yapıldığı ülkenin yasaları mı uygulanmalı, yoksa yapay zekânın ülkesinin yasaları mı uygulanacak? Bir de direksiyonda sarhoş sürücü varken yayaya çarptığını düşünün.Mevzu ehliyeti bırakmak gibi de değil artık; paylaştırın bari cezayı.Kimler suçlu? Kimler masum?  Burada, belki asıl sorunsal, yapay zekâya ne ölçüde yetki ve sorumluluk verilecektir? İnsanlar için, bir çekicinin vereceği destek boyutunda mı konumlandıracağız yapay zekânın hayatımızdaki yerini? Yoksa yapay zekânın, bilgisayarların ve robotların insan gibi düşünmesini sağladığı bakış açısını mı kabul edeceğiz?

Bu bilgisayarlar, insanların gerçekleştirdiği görevleri hatta karmaşık sorunları dahi insan beyni gibi çözmeye çalışmakta ve bunu başarmaktadırlar. Yapay zekâ sistemi, var olan durumu gözlemleyerek ve daha önceden belirlenen parametreler doğrultusunda işleyerek çalışmaktadır. Diğer bir deyişle, yapay zekâ, bizim sadece aracımız mı olacak yoksa yetki göçerimi yaptığımız, sorumluluk verdiğimiz diğeri olarak mı konumlandıracağız?

Tabi burada “Yapay zekânın duyguları var mı?” sorusu da gündemde. “Bizi taklit ettikleri için bizim önyargılarımıza onlar da sahip mi olacak?” sorusu ayrı bir problemi oluşturuyor. Karakter özelliklerimiz, bakış açımız, odaklarımız, önceliklerimiz de yapay zekânın kararlarını etkileyecek mi? Ben, çocukların,‘ebeveynlerinin karikatürize edilmiş hali’ olduğuna inanırım. Bu varsayımdan hareketle bizim yapay zekâlarımız nasıl olacak?

Diğer yandan, robotlar ile yapay zekânın insanları köleleştirmesine ilişkin gelecek metaforları bir yana, robotların özlük hakları, emeklilik durumları, haftalık izinleri olmalı mı? Yani robotların hakları olmalı mı?

COVID-19 Salgını, bizi davranış değiştirmeye zorlarken, kilitlenme kısıtlamaları, zihinlerin yeni teknolojiye ve yeni çalışma yöntemlerine açılmasını hızlandırdı. Arttırılmış gerçeklik, nesnelerin interneti, insansız hava araçları, bulut bilişim teknolojileri, üç boyutlu yazıcılar gibi endüstri 4.0’ın diğer bileşenleri de hızla ve kontrolsüzce hayatımıza girmektedir. Tümünün hayatımıza olumlu ve olumsuz etkileri ile çarpan dinamiklerinin çok yönlü biçimde dikkatle ve özenle değerlendirilmesi zaruridir

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.