Türkiye’nin ilk yerli, global para transferi ve ödeme platformu olan UPT, kuruluşundan bugüne mobil uygulaması ile yurt içi ve yurt dışında hesaba, karta veya isme para transferi hizmeti sunmaya devam ediyor. UPT CTO’su Tolga Kilimci, ödeme sistemleri sektöründeki çalışmalarına değinerek, sorularımızı yanıtladı.
Mobil ödeme sistemlerinin yükselişi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu trendin gelecekte nasıl bir etkisi olabilir?
Mobil ödeme sistemlerinin yükselişi, teknoloji ve dijitalleşmenin hız kazanmasıyla önemli bir trend haline geldi. Bu sistemler, kullanıcıların cep telefonlarıyla ödemelerini hızlı, güvenli ve kolay bir şekilde yapmalarını sağlıyor. Gelecekte bu trendin daha da güçleneceğini düşünüyorum. Nakit kullanımının azalmasına, dijital ekosistemlerin genişlemesine ve finansal hizmetlerin daha erişilebilir hale gelmesine katkı sağlayacak. Özellikle güvenlik önlemlerinin gelişmesiyle, dolandırıcılık risklerinin daha da azalması bekleniyor. Bizim de bu noktada kendi geliştirdiğimiz dijital uygulamamız olan UPTION, şirketimizin değişen dünyaya ayak uydurmasında hatta öncü olmasında önemli bir rol oynuyor. UPTION, tüketicilerin tüm finansal ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir teknolojiye sahip.
Ödeme sistemlerinin işletmeler ve tüketiciler üzerindeki etkileri nelerdir?
Mobil ödeme sistemleri, hem işletmeler hem de tüketiciler için büyük avantajlar sunuyor. İşletmeler açısından, müşteri memnuniyetini artırıyor, satışları yükseltiyor ve operasyonel verimliliği sağlıyor. Nakit yönetimi maliyetlerini düşürerek, sahte para riskini ortadan kaldırıyor. Ayrıca, topladığı verilerle pazarlama stratejilerini optimize etmeye yardımcı oluyor. Tüketiciler içinse, bu sistemler ödeme süreçlerini çok daha kolay ve hızlı hale getiriyor. Biyometrik doğrulama ve şifreleme teknolojileriyle güvenliği artırıyor, böylece dolandırıcılık riskini azaltıyor. Harcama takibi ve bütçe yönetimi gibi özelliklerle, kişilerin finansal durumlarını daha iyi yönetmelerine olanak tanıyor.
Ödeme sistemlerinin güvenliği ve kullanıcı verilerinin korunması konularında ne tür önlemler alınmalıdır?
Ödeme sistemlerinin güvenliği ve kullanıcı verilerinin korunması için bir dizi önlem alınmalı. İlk olarak, gelişmiş şifreleme teknikleri ve biyometrik doğrulama yöntemleri kullanılmalı. Çok faktörlü kimlik doğrulama da önemli. Çünkü bu yöntem tek bir güvenlik katmanının aşılmasını engelliyor. Tokenizasyon adı verilen bir yöntemle, ödeme bilgileri gerçek kart numaraları yerine geçici ve benzersiz numaralarla değiştirilerek güvenlik artırılabilir. Ayrıca, sistemlerin yazılımları düzenli olarak güncellenmeli ve güvenlik açıkları hızla kapatılmalı. Organizasyonel anlamda ise, veri güvenliği politikaları oluşturulmalı ve çalışanlara bu konuda eğitimler verilmelidir. Verilere erişim yetkili personelle sınırlı olmalı ve düzenli risk analizleri yapılmalıdır. Yasal olarak da GDPR(Genel Veri Koruma Tüzüğü) ve KVKK gibi veri koruma yasalarına uyum sağlanmalı ve standartlar takip edilmelidir.
Ödeme sistemlerinin gelişiminde yapay zekâ ve büyük veri analizi gibi teknolojilerin rolü nedir?
Yapay zekâ ve büyük veri analizi, ödeme sistemlerinin gelişiminde büyük bir rol oynuyor. Yapay zekâ, dolandırıcılık tespitinde ve önlenmesinde kritik bir araç. Makine öğrenimi algoritmaları, şüpheli işlemleri ve anormal davranışları gerçek zamanlı olarak tespit edebiliyor. Ayrıca, yapay zekâ müşteri deneyimini kişiselleştirerek kullanıcıların alışveriş alışkanlıklarını analiz ediyor ve öneriler sunuyor. Otomatik müşteri hizmetleri de yapay zekâ ile desteklenerek, kullanıcıların sorularına hızlı ve doğru yanıtlar sağlıyor. Büyük veri analizi ise, müşteri davranışları ve pazar trendleri hakkında değerli içgörüler sunuyor. Bu analizler sayesinde pazarlama stratejileri daha etkili hale geliyor ve operasyonel verimlilik artıyor. Gerçek zamanlı analizlerle, işletmeler anında aksiyon alarak güvenlik tehditlerini hızla tespit edebiliyor. Sonuç olarak, yapay zekâ ve büyük veri analizi, ödeme sistemlerinin daha güvenli, verimli ve kullanıcı dostu hale gelmesini sağlıyor