KOBİ–Faktoring İlişkisi Yeni Bir Döneme Giriyor
Kredi koşullarının sıkılaştığı ve işletmelerin nakit akışını daha dikkatli yönetmek zorunda kaldığı bir dönemde faktoring, KOBİ’ler için hızlı likidite sağlayan stratejik bir finansman aracına dönüştü. Bu dönüşümü, sektörün dijitalleşme adımlarını ve 2026 sonrasına ilişkin beklentileri Finansal Kurumlar Birliği Faktoring Sektörü Başkanı Nurcan Taşdelenler ile değerlendirdik.
KOBİ’lerin finansmana erişiminde faktoringin rolü son yıllarda nasıl değişti?
Son yıllarda KOBİ’lerin finansmana erişiminde faktoringin üstlendiği rol belirgin biçimde güçlenmiştir. Kredi koşullarının sıkılaştığı ve işletmelerin nakit döngülerinin daha dikkatli yönetilmesi gereken bir dönemde faktoring, KOBİ’ler için yalnızca alternatif bir finansman yöntemi olmaktan çıkarak, düzenli işleyişin devamlılığı açısından stratejik bir finansal araç haline gelmiştir. Vadeli satış yapan işletmelerin tahsilat sürelerini kısaltma ihtiyacı arttıkça, faktoringin sağladığı hızlı likidite imkânı ve teminatsız işlem kabiliyeti, sektörü KOBİ’ler açısından daha cazip bir noktaya taşımıştır. 2025 yılının 3. çeyreğinde faktoring şirketlerinin müşteri sayısının geçen yılın aynı dönemine göre %22 artarak 100 bin bandını zorlaması da bunun en somut göstergesidir. KOBİ’lerin faktoringi artık konjonktürel bir ihtiyaç olarak değil, iş süreçlerinin ayrılmaz bir parçası olarak benimsediğini ortaya koymaktadır. Aynı dönemde faktoring sektörünün işlem hacmi de geçen yılın aynı dönemine göre %58 artış göstererek 2024 yılının toplam işlem hacmini geride bırakmış ve 1,3 trilyon TL seviyesine ulaşmıştır. Bu güçlü büyüme, KOBİ’lerin faktoringi hem nakit yönetimi hem de riskten korunma açısından daha yaygın ve etkin bir biçimde kullandığını açıkça göstermektedir.
Sektörde dijitalleşme ve finansal teknolojiler KOBİ’ler için ne tür kolaylıklar sağladı?
Son dönemde faktoring sektöründe dijitalleşme, KOBİ’ler için erişilebilirliği ve işlem hızını önemli ölçüde artırmıştır. Dijital başvuru süreçleri, uzaktan kimlik tespiti, dijital sözleşme yönetimi ve anlık risk analizleri sayesinde işletmeler finansman ihtiyacına günler değil artık dakikalar içinde çözüm bulabiliyor. Bu dönüşüm sayesinde özellikle küçük ölçekli işletmeler, yoğun evrak prosedürleriyle uğraşmadan, coğrafi konumdan bağımsız şekilde finansal hizmetlere ulaşabiliyor. Hem işlem maliyetlerinin düşmesi hem de süreçlerin standardize edilmesi, KOBİ’lerin daha güvenli ve verimli bir finansman süreci yürütmesine imkân tanımaktadır. Ayrıca Finansal Kurumlar Birliği (FKB) çatısı altında geliştirilen Merkezi Fatura Kaydı Sistemi (MFKS) ve FKBulut Ortak Veri Merkezi (FKBulut) altyapıları, dijital ekosistemin güvenliğini ve şeffaflığını güçlendirerek sektördeki hizmet kalitesini daha da yukarı taşımış durumdadır.
Bölgesel olarak (örneğin Anadolu’daki KOBİ’ler) talep ve farkındalık seviyeleri nasıl değişiyor?
Anadolu’daki KOBİ’lerin faktoring hizmetlerine ilgisi son birkaç yılda belirgin biçimde arttığı görülmektedir. Özellikle tedarik zincirlerinin Anadolu’ya yayılması, ihracat yapan işletmelerin bölgesel çeşitlenmesi ve üretimin büyük şehir merkezlerinin dışına taşınması, faktoring talebinin Türkiye genelinde dengeli bir şekilde yükselmesine olanak sağlamıştır.
Geçmişte faktoringi daha çok büyük şehirlerdeki işletmeler kullanırken, artık Anadolu’daki KOBİ’ler de bu hizmetin nakit akışını düzenleme ve tahsilat yönetimini güçlendirme avantajlarının farkına varmış durumdadır. Sektörün dijitalleşmesi de bu süreci hızlandırmıştır. Şube ağına dayalı hizmet modelini destekleyecek şekilde dijital başvuruların artması, coğrafi sınırlamaları ortadan kaldırarak Anadolu işletmelerinin sektöre erişimini kolaylaştırmıştır. Bu nedenle bugün faktoring, yalnızca büyük şehirlerde değil, ülkenin tamamında yaygın bir finansman çözümü olarak konumlanmaktadır. Nitekim 30.09.2025 itibarıyla faktoring şirketlerinin şube sayısının, geçen yılın aynı dönemine göre %10 artarak 423’e yükselmesi Anadolu’daki talep ve farkındalığın giderek arttığını, sektörün saha varlığının bu talebe paralel biçimde güçlendiğini göstermektedir.
2026 yılı ve sonrası için KOBİ–faktoring ilişkisini nasıl görüyorsunuz?
2026 ve sonrasında KOBİ–Faktoring ilişkisinin daha stratejik bir çerçeveye oturmasını bekliyoruz. Dezenflasyon sürecinin kalıcı hale gelmesi, işletmelerin nakit döngülerini daha öngörülebilir bir şekilde yönetmesine yol açacak; bu da vadeli satış yapan KOBİ’ler için faktoringi daha kritik bir araç haline getirecektir. KOBİ’lerin önümüzdeki dönemde yalnızca finansmana erişim için değil, risk yönetimi, tahsilat süreçlerinin profesyonelleştirilmesi, ihracatın desteklenmesi ve tedarik zincirlerinde istikrarın korunması için daha yoğun biçimde faktoringe yönelmesi beklenmektedir.
Özellikle dijitalleşme ve yeşil dönüşüm finansmanının ön plana çıkmasıyla birlikte faktoring hizmetlerinin kapsamı genişleyecek ve KOBİ’lerle olan bağ daha da güçlenecektir.