Leasing artık sadece finansman değil, sürdürülebilir bir yatırım modeli

Türkiye’de ticari araç pazarını bankacılık ve finansman açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hafif ticari araç satışlarında geçen yıla göre bir yükseliş eğilimi gözlemlenirken, ağır ticari segmentte daha durgun bir tablo dikkat çekiyor. Burada özellikle maliyetlerdeki artış ve ekonomik koşullara dair belirsizliklerin yatırım kararlarını daha temkinli hale getirdiği söylenebilir.Bu çerçevede leasing, yatırımın ekonomik ömrüne uygun uzun vadeli finansman yapısıyla önemli bir alternatif olmayı sürdürüyor. İşletmelerin ihtiyaçlarına göre şekillendirilmiş ödeme planlarımız ve sektöre yönelik esnek yaklaşımımızla yatırımların devamlılığını destekleyen sürdürülebilir finansman çözümleri sunmaya odaklanıyoruz. Ayrıca satıcı firmalarla yaptığımız iş birlikleri, müşterilerimize daha avantajlı finansman koşulları sağlarken, operasyonel süreci de hızlandırıyor. Leasing, bugün yalnızca bir finansman aracı değil; yatırımı, nakit akışını ve riski yönetebilen stratejik bir çözüm haline geldi.

Elektrikli ve hibrit ticari araçların yaygınlaşması, finansman modellerinizi ve kredi ürünlerinizi nasıl etkiliyor?

Elektrikli ticari araçların yaygınlaşması, finansman modellerinde önemli bir değişim yarattı. Bu araçların yüksek başlangıç maliyetleri ve teknolojik belirsizlikleri, firmaların yatırım kararlarında yeni ihtiyaçlar doğurdu.

Leasing bu süreçte, firmalara yeni yatırımlarında finansal öngörülebilirlik sağlayarak nakit akışlarını daha sağlıklı ve sürdürülebilir biçimde yönetme imkanı sunuyor.

Diğer yandan şarj altyapısı ve sigorta gibi unsurlar da finansman kurgusunun bir parçası. Bu nedenle leasing ürünlerimizi, mobilite ekosisteminin tamamını kapsayacak şekilde yeniden tasarladık. Önümüzdeki dönemde faiz oranlarındaki olası gevşeme ve yeşil fon kaynaklarının artmasıyla birlikte, leasing sektörü bu dönüşümün en etkili finansman çözümü olarak konumunu daha da güçlendirecek.

Filo ve KOBİ müşterilerinizin araç finansmanı konusundaki beklentileri son yıllarda nasıl değişti?

Son yıllarda müşterilerimizin beklentileri belirgin biçimde değişti. Artık öncelik yalnızca uygun maliyetli finansman değil; kolay, öngörülebilir ve deneyim odaklı çözümler. Filo ve KOBİ müşterileri hem finansal hem operasyonel açıdan süreçlerini sadeleştiren, zamandan kazandıran entegre hizmetler bekliyor. Bu doğrultuda süreçlerimizi dijitalleştirdik ve bu dönüşümü sürekli geliştirmeye devam ediyoruz. Lease Offer ve Leasing Cepte mobil uygulamalarımız ile API entegrasyonlarımız sayesinde hem satıcılar hem müşteriler için daha hızlı, şeffaf ve kullanıcı dostu bir deneyim sunuyoruz. Ayrıca artan sürdürülebilirlik bilinci, finansman tercihlerinde de etkili olmaya başladı. Biz de bu yönelimi destekleyerek leasingi daha yeşil, daha dijital ve daha deneyim odaklı bir yapıya dönüştürüyoruz.

Sürdürülebilir bankacılık vizyonunuz doğrultusunda, karbon ayak izini azaltmaya veya yeşil finansmanı artırmaya yönelik ne tür adımlar atıyorsunuz

Sürdürülebilirlik vizyonumuz üç temel bileşen üzerine kurulu: Finansman yoluyla dönüşüm, kurumsal yapı, toplumsal katkı.

Finansman yoluyla dönüşüm kapsamında, global fon sağlayıcılarımızın da desteğiyle müşterilerimizin çevresel etkilerini azaltmalarını destekleyen yeşil finansman çözümlerini sürekli geliştiriyoruz. Elektrikli ve hibrit araçlar, şarj altyapısı, enerji verimliliği sağlayan ekipmanlar ve yeşil teknoloji yatırımları bu kapsamda öncelikli alanlarımız. Ayrıca, operasyonel kiralama modelimiz, ürünlerin ekonomik ömrü boyunca etkin biçimde kullanılmasını ve yeniden değerlendirilebilmesini mümkün kılıyor. Böylece döngüsel ekonomiye somut katkı sağlanıyor; israf azalıyor, yeniden kullanım kültürü güçleniyor.

Kurumsal yapı tarafında, süreçlerimizi çevresel bakış açısıyla yeniden tasarlıyor, çalışanlarımızın sürdürülebilirlik bilincini güçlendiriyoruz.

Toplumsal katkı boyutunda ise çevre, eğitim ve sosyal sorumluluk alanlarında yürüttüğümüz projelerle bu bilinci toplum düzeyine taşımayı hedefliyoruz.

Tüm bu çalışmaların etkisini düzenli olarak ölçümlüyor ve raporluyoruz. Finansman sağladığımız yeşil projelerin yarattığı karbon emisyonu azaltımı, enerji tasarrufu ve verimlilik kazanımları gibi göstergeleri takip ediyoruz.

Eklemek istedikleriniz var mı?

Geleceğe baktığımızda, finans sektöründeki dönüşümün üç temel unsur etrafında şekilleneceğini düşünüyoruz: veri, insan odaklı teknoloji ve iş birlikleri. Finans artık yalnızca bir ürün değil; müşterinin iş süreçlerine entegre edilen, deneyim temelli bir yapıya dönüşüyor. Tüm bu dönüşümün doğal çerçevesini ise sürdürülebilirlik oluşturuyor. Biz bu yaklaşımı yalnızca çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda daha adil, erişilebilir ve verimli bir finansal sistem yaratmanın anahtarı olarak görüyoruz. Dolayısıyla, önümüzdeki dönem odağımız; insan, teknoloji ve etki. Bu üç unsurun kesişiminde, geleceğin leasing modelini bugünden inşa ediyoruz.