Migrenin dikkat edilmesi gereken 7 belirtisi
Işığa, sese hassasiyet oluşturan, bazen de bulantı ve kusmayla görülebilen migren ağrıları kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Uygulanacak farklı tedavi yöntemleri sayesinde bu ağrılardan kurtulmak mümkün.


Işığa, sese hassasiyet oluşturan, bazen de bulantı ve kusmayla görülebilen migren ağrıları kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Uygulanacak farklı tedavi yöntemleri sayesinde bu ağrılardan kurtulmak mümkün.
Herkes hayatında en az bir kere baş ağrısıyla karşı karşıya kalabiliyor. Bazılarında ise bu ağrılar kronik hale gelerek dayanılmaz bir hal alıyor. Işığa, sese hassasiyet oluşturan, bazen de bulantı ve kusmayla görülebilen migren ağrıları kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Migren kaynaklı bu dayanılmaz ağrılardan botoks ve lokal enjeksiyonlar ile kurtulmak mümkün. Memorial Hizmet Hastanesi İnme (Felç) Akut Tedavi Bölümü'nden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Talip Asil, migren ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi veriyor.
En Çok Migren Ağrısı Nedeniyle Doktora Gidiliyor
Sıradan bir baş ağrısı olmayıp, tedavisi mümkün nörolojik bir hastalık olan migrenin, doktora en fazla başvurulan rahatsızlıklardan biri olduğunu söyleyen Asil, hastanın baş ağrısı nedeninin öncelikle iyi değerlendirilmesi gerektiğini dile getiriyor. “Birincil baş ağrıları olarak da bilinen migren baş ağrılarının farklı özellikleri bulunuyor. Tanı için ağrıların süre ve sıklığı takip edilmelidir. Bunun yanında kişiler, aura denilen bir takım ağrı öncesi durumları yaşar. Aura durumlarını gözde ışık çakması, yarım görme veya vücutta bazı bölgelerde uyuşma olarak tarif eden hastalarda, bu belirtileri ağrı takip eder” diyen Asil, bir baş ağrısının migren olduğunu anlamak için ağrının orta derecede ve sürekli oluşu, başta zonklama türü ağrı, bulantı ve kusma, ışıktan ve sesten rahatsız olmak, hareket edince artan ağrı, gözde ışık çakması, yarım görme, vücutta bazı bölgelerin uyuşması belirtilerine dikkat etmek gerektiğini aktarıyor.
Diğer Ağrılarla Karıştırılmamalı
Kronik baş ağrısı olan hastaların neredeyse tamamının kendilerinde sinüzit veya migren olduğunu düşündüğünü aktaran Asil, ancak kronik baş ağrılarının gerilim baş ağrısı ve küme baş ağrısı gibi başka nedenlerinin de olduğunu belirtiyor. Asil, “Bu yüzden migren baş ağrısı tanısının doğru şekilde konması, tedavinin planlanması açısından önemlidir. Migrenli hastalarda baş ağrılarını geçirmek için atak tedavisi uygulanır. Eğer ağrı sıklığı fazlaysa atakların sıklığı azaltılmaya çalışılır” diyor.
Basit Ağrı Kesiciler Yeterli Gelmeyebilir
Atak esnasında bazı ağrı kesicilerin ve bulantı kusmaya yönelik ilaçların belli bir disiplin içerisinde kullanıldığını aktaran Asil, basit ağrı kesicilerin yetmediği zamanlarda migrene spesifik bazı ilaçların da atağı sonlandırmak için kullanılabileceğini kaydediyor. Ancak migren atağı esnasında, ağrı kesici ilaçların sıklıkla kullanılması durumunda, bu ilaçların kötüye kullanılmış olabileceğini ifade eden Asil, bu durumun tedavisinin en az migren tedavisi kadar zor olduğunu vurguluyor.
Her Hastaya Farklı Tedavi
Prof. Dr. Talip Asil’in aktardığı bilgilere göre; migrenli hastalarda baş ağrısı atak sıklığı fazlaysa veya ağrı çok şiddetli oluyorsa, hastanın özellikleri de göz önünde bulundurularak atak sıklığını azaltmak için kronik tedaviler veriliyor. Bu tedaviler verilirken ağrının karakteri yanında hastanın özellikleri ve eşlik eden durumların da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Bu yüzden bir hastaya iyi gelen bir tedavi, başka bir hastaya iyi gelmeyebiliyor. Kronik migren tanısı, son üç ay süresince ayda en az 15 gün ve üzerinde baş ağrısı olan, gün içinde ağrının en az dört saat sürdüğü ve ayın en az sekiz gününde bu ağrıların migren tanı kriterlerini dolduracak özellikte olduğu hastalarda ve mutlaka bir nöroloji uzmanı tarafından görüşme sırasında klinik olarak konulabiliyor.
Standart Tedavilerden Sonuç Alınamayan Hastalara Botoks Uygulaması
Asil, kronik migren hastalarında botoks tedavisi veya ağrı noktalarına yapılacak enjeksiyonlar gibi yöntemlerin ve son yıllarda migren aşısı olarak da isimlendirilen yeni tedavi yöntemlerinin kullanılabildiğini dile getiriyor. Asil, migrende botoks tedavisi, sinir blokajı ve migren aşısı tedavilerinin uygulanabildiğini açıklıyor. Botoks tedavisinin, standart tedavilerden sonuç alamamış hastalara uygulandığını aktaran Asil, “Botoks, kronik migrenli kişilerde duysal sinir uçlarından salınarak baş ağrısını başlatan kimyasal ileticileri bloke eder. Tecrübeli bir nörolog veya algoloji uzmanı tarafından doğru noktalara botoks uygulandığında ağrı sıklığı ve şiddeti azalır, ancak bunun etki süresi sonsuz değildir” diyor.
Sinir Blokajı ve Migren Aşısı İle Tedavi
Asil, sinir blokajının, başın ağrı duyusunu algılayan kısmının anestetik maddelerle blokajı ve sinirin uyarılabilirliğinin azaltılarak, ağrı eşiğinin yukarı taşınması işlemi olduğunu açıklıyor. Burada hastanın büyük oksipital sinir alanına lokal anestetik maddenin enjekte edildiğini belirten Asil, bu yöntemin migren tedavi kılavuzlarında yer alan tedavilerin uygulanamadığı hastalarda veya bu tedavilere rağmen ağrı sıklığı ve şiddetinin azalmadığı durumlarda, bu tedavilere ilave olarak kullanılabileceğini ifade ediyor. Asil, migren aşısı tedavisiyle ilgili olarak ise şu bilgileri paylaşıyor: “Calsitonin Gene Related Protein isimli doğrudan migren hastalığını oluşturan patolojik süreçleri engellemeye yönelik aylık enjeksiyonla ağrı sıklığı ve şiddetinin azaltılmasında olumlu sonuçlar alınıyor. Kronik migren tanısı tecrübeli bir nörolog tarafından konduğunda, bu aşı uygulamasının yapılması ile oldukça başarılı sonuçlar alınabiliyor.”
Kronik migren tanısı, son üç ay süresince ayda en az 15 gün ve üzerinde baş ağrısı olan, gün içinde ağrının en az dört saat sürdüğü ve ayın en az sekiz gününde bu ağrıların migren tanı kriterlerini dolduracak özellikte olduğu hastalarda ve mutlaka bir nöroloji uzmanı tarafından görüşme sırasında klinik olarak konulabiliyor.
Botoks, kronik migrenli kişilerde duysal sinir uçlarından salınarak baş ağrısını başlatan kimyasal ileticileri bloke eder. Tecrübeli bir nörolog veya algoloji uzmanı tarafından doğru noktalara botoks uygulandığında ağrı sıklığı ve şiddeti azalır, ancak bunun etki süresi sonsuz değildir.